bugün
- iğrenç bir his tarif et33
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek42
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz19
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (335)
Sensiz 18 yıl geçmiş ben sekiz günü geçiremiyorum özlesene beni dayanamasana sesime ,gülüşüme ,tutkuma,aşkima... sahip çıksana bize...kıyımda köşemde nerde istersen orda olsana...hayat bize bu kadar hoyrat davrandiysa belki vicdan yapmistır,aldıklarını vermeye gönüllü olmuştur. tebessùm olalìm istemiştir... nefesim nefesine karişsin istemiştir.
tesadüf olamayacak kadar büyüttüyse kalbimde seni,hayat duy beni nefessiz bırakma.
tesadüf olamayacak kadar büyüttüyse kalbimde seni,hayat duy beni nefessiz bırakma.
Yokluğunu beklemek, ne zor...
Bunları düşündükçe, şu anda uzaklarda bir yerlerde
üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp,
terk edilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları, yalnız bulvarları arşınlayarak
sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak
ve yavaşça üzerini örtmek geliyor içimden...
Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe
dönüşmesinden hicran duyuyorum...
Bunları düşündükçe, şu anda uzaklarda bir yerlerde
üşüdüğünü sezinleyerek panikliyorum. Bütün engelleri aşıp,
terk edilmiş caddeleri, kimsesiz sokakları, yalnız bulvarları arşınlayarak
sana ulaşmak, sessizce başını okşamak, kulağına sevgi sözcükleri fısıldamak
ve yavaşça üzerini örtmek geliyor içimden...
Paylaştığımız bir mazinin, yitirdiğimiz bir geleceğe
dönüşmesinden hicran duyuyorum...
Ölçülebilir uzaklıkların ölçülemez acılarıyla boğuşmaya, bu sırada yakın zamanda yakınlaşamayacağımız gerçeğini idrak etmeye çalışan bünyem zorluklar karşısında direnip mükafatını alacağına inanmak için gönüllü.
Çıkarmak için tırnaklarımı kanattığım incilerimiz nefesimi tutup dalmamı gerektirecek kadar derinlere gömülü…
Ortak paydalarımızın bölüp ortak noktalarımızı küçülttüğü minik dünyamızda etkileyiciliği yok denecek kadar az titreşimlerle kas ipliklerine bağlanmış geleceğimiz.
Duyularımız çemberden çıkınca karanlık kablolarda üşüyor yüreciğimiz.
Umut olsun en ufak, geleceğe dair; bağışlanmış bir hazine gibi karşılıyoruz, sahipleniyoruz ve açıyor güller.
Sesimiz düşüyor yoksa, ölçülebilir uzaklıkların ölçülemez acılarıyla gölgelenmiş günler.
Birbirimizin arkasından el sallıyoruz devamlı ve karşılıyoruz yalnızlığı her defasında.
Kavuşmalar için her ayrılık! Tatlı geliyor bu yüzden sana varan yolların yer kavgası da.
Karşılamak varsa doğan güneşi tüm çıplaklığıyla beraber; tatlı geliyor molaların cefası da.
Isınıyorum ne kadar uzakta ateş yakmış olsan da. Hisset! kalbim şu an senin yanında!
Çıkarmak için tırnaklarımı kanattığım incilerimiz nefesimi tutup dalmamı gerektirecek kadar derinlere gömülü…
Ortak paydalarımızın bölüp ortak noktalarımızı küçülttüğü minik dünyamızda etkileyiciliği yok denecek kadar az titreşimlerle kas ipliklerine bağlanmış geleceğimiz.
Duyularımız çemberden çıkınca karanlık kablolarda üşüyor yüreciğimiz.
Umut olsun en ufak, geleceğe dair; bağışlanmış bir hazine gibi karşılıyoruz, sahipleniyoruz ve açıyor güller.
Sesimiz düşüyor yoksa, ölçülebilir uzaklıkların ölçülemez acılarıyla gölgelenmiş günler.
Birbirimizin arkasından el sallıyoruz devamlı ve karşılıyoruz yalnızlığı her defasında.
Kavuşmalar için her ayrılık! Tatlı geliyor bu yüzden sana varan yolların yer kavgası da.
Karşılamak varsa doğan güneşi tüm çıplaklığıyla beraber; tatlı geliyor molaların cefası da.
Isınıyorum ne kadar uzakta ateş yakmış olsan da. Hisset! kalbim şu an senin yanında!
Bir de havada taze aşk kokulari varsa hangi mevsim olursa olsun içine çektiğin hava serin bir yaz aksamidir .
Burna konmadigi surece anlayisla karsilanabilecek durum.
sezen'in bu şarkısı uzun geçen yazın melodiye dönüşmüş küçük özeti.insanı özlemek ne kadar yaralayabilir, içinin yangınına alışmak ve bununla yaşamayı öğrenmek... ölüm ne anlatılmaz bi acı ...
özlemin yerini bekleyişe bıraktığı zamanlardır artık duygular başkalaşmıştır ve en güzeli konuşmak yerine hiç tanıklık edemeyeceğin hayatlarda gezinip kendi hayatını yok saymak, huzuru aşkın girdaplarından arındırıp çok başka yerlere koymaktır.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da...
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
ihmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
Aşk da bitti diyordu ya bir şair,
Aşk bitti işte tam da öyle...
Ahmet TELLi
Uzun bir hastalık gibi
Aralıksız dinlediğim alaturka bir fasıl gibi
Gökyüzüne bakmayı, dostlara mektup yazmayı
Çiçekleri sulamayı unutmuşluğum gibi
Bitti.
Bir aşk nasıl biterse öyle bitti bu aşk da...
Yürümeyi yeniden öğrenen felçli bir çocuk gibi
Sokağa çıkmalıyım şimdi ve çoktandır
ihmal ettiğim dostlara yeni bir adres bırakmalıyım
Pencereleri açmalı, kitapları düzenlemeliyim
Belki bir yağmur yağar akşama doğru
Yarıda bıraktığım şiirleri tamamlarım
Aşk da bitti diyordu ya bir şair,
Aşk bitti işte tam da öyle...
Ahmet TELLi
sıcak ekmek.
yıllardan sonra otobüs camından görülen deniz.
bazı insanlar dünyanın sadece güzellik üzerine kurulmasını ister ayhan sicimoğlu'da bunlardan birisi; güzel kadınlar şaraplar her daim deniz kokan sokaklar.
(bkz: hastasıyım)
(bkz: hastasıyım)
belgesel sinema ve yönetmenleri ekrana taşıyan, insanların hayatlarına tanıklık edebileceğiniz başarılı yapım.
(bkz: bilge egemen)
(bkz: bilge egemen)
yazılan itiraflardan birinin beni tanıyan biri tarafından benim için yazılacağını sanıp itinayla okuyorum.
(bkz: gerizekalı olmak)
(bkz: gerizekalı olmak)
bugün saba`ın programında tanıma şerefine eriştim. ve benim o en çok sevdiklerimden bana yalan söylediler şarkısını yazan. 48 sene aynı adama aşık kalan 18 yıllık eşi tarafından terk edilen ve bunca yaşanmışlığın üzerine giden sevgilinin ardından 'dilerim mutlu ol sevgilim' diyebilen büyük yürek. Bazı insanlar HER DAiM keyif verir işte onlardan biri daha...
çok uzaklarda Ağrı'nın Diyadin ilçesinin Heybeliyurt köyünde umutlarını yeşerten bir öğretmen. ve bizden isteği küçük yüreklere yalnız ve kimsesiz olmadıklarını göstermemiz...
facebook sayfasından daha geniş bilgi edinebilirsiniz.
--spoiler--
http://www.facebook.com/#...t.php?eid=148906465161270
--spoiler--
ve diyorum ki,
şiirlerimi yazmak için kullanırken bembeyaz kağıtları
ısınmak için topluyor küçücük eller onları
geleceği kadar kirli hepsi
işe yaramayacak kadar ıslak...
okuyun diyecektim çocuklar ama
kalem tutamayacak kadar üşümüş/se umutlarınız
derman yok/sa parmaklarınızda
yakın topladığınız kağıtların hepsini
geçin karşısına ......ısının
donmasın gözyaşlarınız yanaklarınızda...
Varsın ateşi közleyenler utansın...
güzel yürekli arkadaşım hüseyin esen'e sevgiler...
facebook sayfasından daha geniş bilgi edinebilirsiniz.
--spoiler--
http://www.facebook.com/#...t.php?eid=148906465161270
--spoiler--
ve diyorum ki,
şiirlerimi yazmak için kullanırken bembeyaz kağıtları
ısınmak için topluyor küçücük eller onları
geleceği kadar kirli hepsi
işe yaramayacak kadar ıslak...
okuyun diyecektim çocuklar ama
kalem tutamayacak kadar üşümüş/se umutlarınız
derman yok/sa parmaklarınızda
yakın topladığınız kağıtların hepsini
geçin karşısına ......ısının
donmasın gözyaşlarınız yanaklarınızda...
Varsın ateşi közleyenler utansın...
güzel yürekli arkadaşım hüseyin esen'e sevgiler...
iyi bi arkadaş iyi bi eş ya da iyi bi dost olarak her gün biraz daha unutularak yola devam edilecektir.
türkan saylan'nın hayatıyla tam olarak örtüşmese de o kusursuz duruşunu hissetmek, bi kadın olarak inanılmaz sevinç veriyor.
(bkz: hayat güzeldir)
yeni türkü- fırtına.
Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yıllardan sonra yollardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yıllardan sonra yollardan sonra
Yeniden yanyana onlar
Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçsede yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar...
Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yıllardan sonra yollardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yıllardan sonra yollardan sonra
Yeniden yanyana onlar
Ne geçmiş tükendi ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçsede yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar...